31 Ağustos 2015 Pazartesi

Herbaryum - Eda Sezgin / Kısa Kitap Festivali ♥

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Kısa Kitap Festivali' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz.



Festival dahilinde okuduğum ilk kitap 'Herbaryum' oldu. Kitabı alırken isminden ve kapak tasarımından etkilenmiştim. Burada paylaşmıştım.



Herbaryum ne demek diyenler için:  
Kurutulmuş bitki örneklerinin belli bir sistemle düzenlenerek saklandığı yerdir. Doğadan toplanan bitki örnekleri preslenerek kurutulur. Özel kartonlar üzerine yapıştırılır. Karton üzerinde bitki örneğinin familya ve tür ismi ile örneğin toplandığı yer, toplandığı yükseklik ve tarih, örneği toplayanın adı, örneği adlandıran kişinin adı ve diğer bilgiler (habitat, habitus özellikleri) yer alır. Örnekler tür, cins, familya olarak gruplandırılır. Özel dolaplar içinde yatay olarak muhafaza edilir. Dolapların düzenlenmesi kabul gören evrimsel sıralama ile ya da alfabetik olabilir.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Herbaryum


HERBARYUM
- BİR GÜNCE DENEMESİ -
Yazarı: Eda SEZGİN
Türü: Öykü
Yayın Hakları: Yitik Ülke Yayınları
www.yitikulkeyayinlari.com
-   1. baskı: Şubat 2015
-   101 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;
  
        * Yapmayı dilediğimiz her şey kör bir kuyuya atılan taş gibi.
         Ne bir ses ne bir nefes.
         Yankısız bağırışlar gibiyiz.

        * Hep mütevazi olmanın kibirle tuhaf bir ilişkisi var gibi.

        * sanki her gün bütün günlerinde içinde bir dize, ama kendi içinde bir şiir gibi.

        * 'bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
         bir yanlışı düzeltircesine, açmış;'
        Cemal Süreya



        * Aynı kelimenin birden çok cümlede vurgulanması kimi kitaplarda beni rahatsız ediyor.
         *kifayet*
         Bir hikaye anlatmalı, iyi olmakla kifayetsiz olmak
         arasındaki ince çizgide geçen. / 57
        
         ... kelimeler kifayetsizliğe evriliyordu. / 66

         ... buluşlarımızın kifayetsizliği. / 86

         Anlaşılmanın kifayetsiz kaldığı yer oldu zaman, / 93

         ... Günler kifayetsiz, / 94

                                                   Okuduğum tarih: Ağustos 2015


ARKA KAPAK –

"...seslerle girmeli bu kitaba belki. Bir ses tahayyülüyle: bir yaprağın kopuşu, diğer yapraklara sürtünerek aşağıya düşüşü ve yere çarpışı. Sonra; durduğu, savrulduğu, konulduğu, terk edildiği yerde rengi kızarıp soluklaşırken, yüzeyi düzleşirken, kırışırken, lekelenirken, kuruyup kırılganlaşırken o; benim günlerim, onun sonsuza düşüşünün olası bir yankısıdır sadece."

Gibson'ın çörek otu patileri:) ♥


Festival defterime buradan bakabilirsiniz ^-^


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder