27 Haziran 2016 Pazartesi

Alice B. Toklas'ın Özyaşamöyküsü - Gertrude Stein * Bahar Okuma Şenliği 2016

Sevgili Pınar'ın düzenlediği 'Bahar Okuma Şenliği' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz.


Listenin 21. sırası: Ölmeden Önce Okunacak 1001 Kitap Listesinden dört kitap. 


İkinci el kitabı alırken aslında Gertrude Stein'ı hiç tanımıyordum. Tamamen içgüdüsel olarak seçmiştim:) 
Bu kitap yazarın en anlaşılır kitabıymış. Oldukça akıcı bir şekilde okunabilen, zamanının Paris'ini, sanat çevresini ve sonrasında savaşı ve etkilerini okuyabileceğiniz gayet hoş bir kitap. 
Gertrude Stein kırk yıllık hayat arkadaşı Alice B. Toklas'ın ağzından kendi yaşamını yazmış aslında.
Gertrude Stein'ın Picasso ile olan dostluklarını, henüz kariyerlerinin çok çok başında olan çağımızın önemli ressam ve sanat insanlarını anılarda okumak bana çok keyif verdi.
Aslında yazar aynı Saramago gibi noktalama işaretlerini kullanmazmış kitaplarında. Bu kitapta öyle bir durum yoktu. Ama diğer kitaplarının edebiyat çevrelerinde pek anlaşılır bulunmadığı ve bu kitabı sayesinde daha da tanındığı söyleniyor. Her zamanki heyecanımla ilk fırsatta bu yazarın da diğer kitaplarını almak istiyorum:)



Kategori dahilinde okuduğum diğer kitaplar:

Vişnenin Cinsiyeti - Jeanette Winterson



ALİCE B. TOKLAS'IN ÖZYAŞAMÖYKÜSÜ
Yazarı: Gertrude STEIN
Özgün Adı: The Autobiography of Alice B. Toklas, 1933
Yayın Hakları: Metis Yayınları
-   Birinci Basım: Ocak 1992
Çeviri: Nesrin Kasap
-   246 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * ... bir sandalye alıp insanın yaşamının içine oturmaktan çok hoşlandığını...

     * (Gertrdue Stein için) ... bir yayımcı onun yazdığı şeylerin başını döndürdüğünü söyler. Bir başka yayımcı da onun yazdığı şeylerden hiçbir şey anlamadığını söyler. İngiliz yazar Virgina Woolf  bile Amerikalıların Oluşumu'nun kocası Leonard Woolf'un sahibi olduğu Hogarth Yayınevi'nde yayımlanmasına karşı çıkar.

     * 1932 yılında, altı haftalık bir süre içinde yazılan Alice. B. Toklas'ın Özyaşamöyküsü hemen ertesi yıl New York'ta yayımlanır ve yayımlanır yayımlanmaz da çok satan bir kitap haline gelip yazara yaygın bir ün kazandırır.

     * 1946 yılında (72 yaşında) Gertrude Stein ... Paris'te, kansere boyun eğip yaşama veda eder. Son sözleri de çok ünlüdür. Çevresindekilere 'Yanıt neydi?' diye sorar, sonra hiçbir yanıt alamayınca gülerek 'Öyleyse soru neydi?' der.

     * ... yazarın çok sevdiği uzun tümceler... Bu uzun tümceler çoğun yerleşik dilbilgisi kurallarına da karşı çıkar gibidir. İki ya da üç tümcede yer alması gerektiği izlenimini veren olgu ve düşünceler, kimileyin aralarında yeterince bağlantı kurulmadan, kimileyin de iç içe geçirilerek tek bir tümcede sıralanıverirler. Noktalama iöleri de çoğun bulunmaları gereken yerde değildir.örnekse konuşma bölümlerinde hiç tırnak imi kullanmaz yazar, hiç soru imi de kullanmaz; noktalı virgül imini de anlatı boyunca yalnızca bir iki kez kullanır.

     * Evin sahibi olan yaşlı kadın aşırı tutucu olduğundan evlerinde elektrik kullanılmasına izin vermiyordu, bu yüzden 1914 yılına değin eve elektrik bağlanamadı...

* Picasso'nun Gertrude Stein tablosu-


* Picasso'nun bir kezinde dediği gibi, bir şey yarattığında, o şeyi yaratmakta öyle güçlük çekiyorsun ki sonuçta ister istemez çirkin bir şey çıkıyor ortaya, ama aynı şeyi senden sonra yapanlar yaratma sorunuyla uğraşmak zorunda kalmadıkları için o şeyi güzelleştirebiliyorlar, onun için de sana öykünenlerin yaptığı şeyi herkes beğenebiliyor.

        * Ne denli yoksul, vurdumduymaz ya da para düşkünü olursa olsun hiçbir Fransız kadını ya da erkeği evinde beslediği bir hayvanı veterinere götürmekten kaçınmaz, hepsi de sık sık bu hayvanları veterinere götürür.

        * (Gertrude Stein) ... yıl sonu sınavları gelip çatmıştı ve o günde William James'in (Henry James'in kardeşi) dersinden sınava girecekti. Sınav kağıdını önüne koyup öylece oturmuş ve bit türlü yazmaya başlayamamıştı. Sonunda kağıdın üst kısmına, Sevgili Profesör James, diye yazmıştı. Çok özür dilerim ama bugün gerçekten felsefe konulu bir sınav kağıdı doldurmak hiç içimden gelmiyor, sonra da çıkıp gitmişti.
         Ertesi gün William James'ten bir kart almıştı, kartta, sevgili Miss Stein, duygularınızı çok iyi anlıyorum, ben de sık sık böyle duygulara kapılırım, diyordu. Ve kartın altına kendi dersinde verdiği en yüksek notu yazmıştı William James.

        * ... erkek kardeşi de Isadora'nın ölüm dansını yapmıştı.
Dans kareografisinin orijinaline sadık kalınarak Jeanne Bresciani'nin sahnelediği dansı izledim.
Isadora'nın talihsizliklerle dolu yaşamı da beni çok etkiledi.
Eşi Sergey Yesenin intihar etmiş.
Oğlu ve kızı Seine Nehri'ne yuvarlanan arabada boğularak ölmüş.
Isadora ise üstü açık bir arabadayken arabanın tekerleğine dolanan şalının boynunu kırması sonucu hayatını kaybetmiş :(

        * Üç Yaşam... Gertrude Stein'ı bu ilk kitabıyla ilgili olarak sevindiren bir başka şey, H. G. Wells'den coşku dolu kısa bir mektubun gelmesi oldu.

        * Otelde buldukları tek oda hiç de rahat bir oda değildi. Etta yalnızca tek bir gece kalacakları için duruma katlanmasını söylemişti ona. Etta, diye cevap vermişti Doktor Gabriel, tek bir gece de yaşamımdaki bütün öbür geceler kadar önemlidir, onun için rahat etmeliyim ben.

        * Villa Curonia'dayken Andre Gide çıkageldi. Oldukça sıkıcı bir gece geçirdik.

        * Gertrude Stein virgül kullanmanın gereksiz olduğunu, anlamın metnin özünde doğal bir biçimde var olması gerektiğini, virgüllerle açıklanma zorunluluğunun olmaması gerektiğini ve virgülün yalnızca insanın durup biraz soluk alması gerektiğini belirten bir im olduğunu, oysa insanın ne zaman durup soluk almak istediğini bilmesi gerektiğini söyledi.

* Gösterinin başlamasından hemen önce locamızdaki dördüncü sandalye de doldu. Arkamıza baktık, sandalyede uzun boylu iri yapılı bir adam oturuyordu, Hollandalı, İskandinav ya da Amerikalı'ydı belki de ve üstünde önü boydan boya incecik plilerle kaplı dökümlü bir kumaştan yapılmış bir gece gömleği vardı. Etkileyici bir şeydi bu, erkeklerin böylesi gece gömlekleri giydiğini hiç duymamıştık bile. O gece eve gittiğimizde Gertrude Stein 'Birinin Portresi' başlığı altında bir bilinmeyen kişi portresi yazdı.
         Ertesi cumartesi akşamı Carl Van Vechten yemeğe gelecekti. Carl Van Vechten geldi ve karşımızda bol plili ince bir gece gömleği giyen o genç adamı bulduk, üstünde gene o gömlek vardı.
  
        * Chicago Üniversitesi'ne kaydolurken tam olarak nasıl bir aksan edineceğinizi de yazıyordunuz, onlar da mezun olana değin bu aksanı size kazandırmış oluyorlardı. İster on altıncı yüzyıla özgü bir aksan ister çağdaş bir aksan, dileğiniz bir aksanı seçebiliyordunuz.

        * (Gertrude Stein) ... hiçbir sanatçı eleştiriye gereksinme duymaz, bir sanatçı yalnızca övgüye gereksinme duyar. Eleştiriye gereksinme duyuyorsa gerçek bir sanatçı değil demektir.


^-^ KEDİLER ^-^

        * ... bir kedinin tavandan yere atlayıp annesinin ödünü kopardığını...

        * ... avlunun karanlığında Cheshire kedisinin ('Alis Harikalar Diyarında' adlı yapıtta geçen, sürekli gülümseyen kedi) gülümsemesini andıran bir gülümseme görülürdü.

        * ... kırlık yerde kanaryaların kedilere yem olacağı...

        * ... onun çoğu bir kediyle birlikte sayısız fotoğrafını çekti.

                                                                           Haziran 2016


Yazar Hakkında Bilgi=  Gertrude Stein (3 Şubat 1874 – 27 Temmuz 1946) modern edebiyatın öncülerinden ABD'li yazar.
Çocukluğunu Viyana ve Paris'te geçirdi. Radcliffe Koleji'nde, felsefeci William James'dan psikoloji eğitimi aldı. 1897'de mezun olduktan sonra, tıp eğitimi almak için, Maryland, Baltimore'daki Johns Hopkins Üniversitesi'ne devam etti. Fakat kısa sürede, asıl ilgi alanının edebiyat olduğuna karar verdi. Hayatının büyük kısmını Fransa'da geçirdi. İki kişiyle evini paylaştı, bunlardan biri erkek kardeşi Leo Stein'la 1874-1914 arasında süren, diğeri ise 1907'den Stein'ın 1946'daki ölümüne kadar devam eden Alice B. Toklas ile olandır. Stein, Paris'te rue de Fleurs 27 numaradaki evini önce Leo daha sonra Alice ile paylaştı. Hayatı süresince Stein edebiyat ve sanat dünyasından avangard sanatçılarla ilişkileri oldu.

ARKA KAPAK –

Yirminci yüzyılın sanat ve edebiyat dünyasına öncülük eden bir kent: Paris. Umut dolu yıllar ve umut dolu yaratıcı insanlar.
O zamanlar henüz kimsenin dönüp resimlerine bakmadığı Picasso, Matisse, Gris, Braque; savaş yaralarıyla ölen Apollinaire; yeniyetme bir yazar, Ernest Hemingway; biraz biraz ünlenmiş Sherwood Anderson ve daha niceleri...
Ve hep gözlemleyen, hep edebiyat denemelerine girişen, karizmatik kişiliğiyle bir efsaneye dönüşen öncü bir yazar: Gertrude Stein.
Yaklaşık elli yılını birlikte geçirdiği yakın dostu Alice B. Toklas'ın ağzından yazdığı bu renkli "özyaşamöyküsü"nde, Birinci Dünya Savaşı öncesi umut ve yenilik dönemini, savaşın yıkımlarını ve kendi edebiyat deneylerini tümüyle kendine özgü bir tarzda anlatıyor Gertrude Stein.


Okuma halleri fotoğraflarımı güncel olarak takip etmek isterseniz Instagram kullanıcı adım: okuyann


Okuma şenliği defterime bakmak isterseniz:

* Bahar Okuma Şenliği ♥ Defterim ♥ 2016



Okuma listem için oluşturduğum defterime bakmak isterseniz:

Bahar Okuma Şenliği *2016*



Keyifli okumalarınız olsun ^-^


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder