24 Ocak 2018 Çarşamba

Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

Kitabı Diren Kitapçı'nın sahibi Zafer Bey'in tavsiyesiyle almıştım. Hem de iki kere almışım:))) 
Finlandiya halkının mücadelesini ve toplumsal başarısını işliyor kitap. 
İnternette de kitapla ilgili olumlu yorumlar okudum. Ancak maalesef ben kitabı bitiremedim. 


BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE
Yazarı: Grigory PETROV
Türü: Tarihi
Yayın Hakları: Çınaraltı Yayın
-   Kasım 2010
Kapak Tasarımı: Hüseyin Özkan

-   175 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Carlyle'a göre halk, cansız bir toprak tabakasından ibarettir. Eğer bir sanatçının eline geçmeyecek olursa, sonsuza kadar şekilsiz ve hareketsiz kalacaktır. Ancak Sezar, Napolyon, Büyük Petro, Hz. Muhammed gibi bir sanatçı, bir büyük insan, bir kahraman çıkıp da bu toprağı eline alacak olursa, ona istediği şekli verebilir.

        * İsveçliler, kendilerini uygarlıkta üstün gördüklerinden Finleri aşağı bir ırk olarak görürler... Finler, İsveçlilerle aynı politik haklara sahip olmakla birlikte, fikri, ekonomik ve hatta ahlaki bakımından geri bırakılmışlardı.


                                                                                     Eylül 2017


Yazar Hakkında Bilgi=  Grigory Spiridonoviç Petrov, (d. 1866, Rusya – ö. 1925, Paris), Rus hatip, gazeteci, yazar.

20. yüzyıl başında Rusya'nın en tanınmış papazlarından, en çok okunan halk yazarlarından birisi idi. Görüşleri nedeniyle kiliseden kovulduktan sonra kendisini tamamen yazarlığa verdi; gazeteci ve hatip olarak kitleleri etkilemeyi sürdürdü. Bolşevik Devrimi gerçekleştiğinde ülkeden kaçmak zorunda kaldı, Yugoslavya Krallığı'nda geçirdiği son yıllarında pek çok eser kaleme aldı, konferanslar verdi. Eserleri, Sovyet döneminde ülkesi Rusya'da yasaklanmıştır ancak Bulgaristan'da ve o yıllarda yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde etkili olmuş, devrin aydınlarını etkilemiştir. Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı kitabı, Türkçede en çok okunan yabancı eserler arasına girmiştir.


ARKA KAPAK –

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki “yaşamı yenilemek” için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline geldi.

Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya’yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir. Halkların destansı özverisiyle yoksulluktan kurtularak, ekonomik, politik ve kültürel olarak nasıl mükemmel bir ülke yaratılabileceğini gösteren, okurlara dudak ısırtan ölümsüz bir eser.











Defterimden...


Keyifli okumalarınız olsun...


1 yorum:

  1. Bu kitaptan alınacak çok örnekler var. Beğenerek okumuştum. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil